unite something

Significados de "unite something" con otros términos en diccionario inglés turco: 25 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrasals
1	Phrasals	unite in (someone or something) v.	(birinde/bir şeyde) birleşmek
The calamitous division of Europe is being overcome, and Europe is being united in peace and freedom. Avrupa'nın felaket getiren bölünmüşlüğü aşılıyor ve Avrupa barış ve özgürlük içinde birleşiyor. More Sentences
2	Phrasals	unite against (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı birleşmek
Hence, the Bush regime is even more dangerous and nations need to unite against it. Bu nedenle Bush rejimi daha da tehlikelidir ve ulusların ona karşı birleşmesi gerekmektedir. More Sentences
3	Phrasals	unite for something v.	bir şey için birleşmek
4	Phrasals	unite in (someone or something) v.	(birinde/bir şeyde) birlik olmak
5	Phrasals	unite in (someone or something) v.	(birinde/bir şeyde) bir araya gelmek
6	Phrasals	unite in (someone or something) v.	(birilerini/bir şeyleri) bir şeyde birleştirmek
7	Phrasals	unite in (someone or something) v.	(birilerini/bir şeyleri) bir birlik altında bir araya getirmek
8	Phrasals	unite in (someone or something) v.	(birilerini/bir şeyleri) bir ortaklıkta bir araya getirmek/birleştirmek
9	Phrasals	unite someone in something v.	birilerini bir şeyde birleştirmek
10	Phrasals	unite someone in something v.	birilerini bir birlik altında bir araya getirmek
11	Phrasals	unite someone in something v.	birilerini bir ortaklıkta bir araya getirmek/birleştirmek
12	Phrasals	unite someone in something v.	birilerini evlendirmek
13	Phrasals	unite in something v.	bir şeyde birleşmek
14	Phrasals	unite in something v.	bir şeyde bir araya gelmek
15	Phrasals	unite into (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) birlik olmak
16	Phrasals	unite into (someone or something) v.	(birine/bir şeye) katılmak
17	Phrasals	unite into (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) bir şey altında bir araya gelmek
18	Phrasals	unite into (something) v.	(bir şeyde) bütünleştirmek
19	Phrasals	unite into (something) v.	(bir şey) altında bütünleştirmek/bir araya getirmek
20	Phrasals	unite into (something) v.	(bir şey) altında toplamak
21	Phrasals	unite someone or something into something v.	birilerini/bir şeyleri bir şey altında birleştirmek
22	Phrasals	unite against (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı birleştirmek
23	Phrasals	unite for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için birleşmek
24	Phrasals	unite with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) birleşmek
25	Phrasals	unite with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) birleştirmek